8 Eylül 2011 Perşembe

Bir tatil daha :) - Balkanlar'da 7 ülke - başlangıç

En son 1 ay önce yazmışım, bak sen, ne şaşırtıcı :)
Ne desem ki, keşke her gün yazabilsem, ama şu 1 ay öyle koşuşturmacalı geçti ki kendim bile anlayamadım :)
Önce bayramdan önceki hafta izne çıkacağım belli oldu, tabi izin öncesi iş toparlamalar, koşuşturmacalar derken, zaten izinde olduğum haftayı memleketteki evde, bilgisayar başında çalışarak geçirdim.
Bu arada saçımda bazı değişiklikler yapmaya karar verdim, beni hç görmediğiniz için bilemiyorsunuz tb. Kumra saçlarım var, kıvırcık. Ancak bir dünya beyazım olmuştu. Saç rengi değiştirme arzum yoktu, kuaföre gidip aynı ya da 1 ton koyusuna boya dedim. Kesim fena olmadı ama, saçlarım bir nevi turuncu oldu.
eve dönüp koşa koşa saçlarımı tekrar marketten aldığım boyayla boyadım.Şimdi fena değiller.
10 gün boyunca tatil fotoğraflarında o turuncu saçla çıkmayı göze alamazdım :)
Sonra 10 günlük bir Balknalar turuna çıktık, aslen eski yugoslavya'yı gezdik diyebilirim.
Sırbistan- Belgrad ile başlayıp, Bosna-Hersek - Sarajevo, Hırvatistan-Dubrovnik, Karadağ- Herceg Novi, Arnavutluk-Tiran, Makedonya-Ohrid-Üsküp ile devam ettik ve Kosova- Prizren ile tamamladık.
Belgrad-Kosova arasında tur otobüsümüzle toplam 2500 km yaptık.
Çok yorucu, yoğun ama bir o kadar keyifli bir gezi oldu.
Bir iş arkadaşımla katıldığım turda, çok tatlı insanlarla tanıştık, çok güzel arkadaşlıklar edindik, çooook eğlendik.
Uzun zamandır yaptığım en güzel tatil oldu; hatta belki de en güzeliydi diyebilirim.
Gezinin detayları ve fotoğrafları yarın yazacağım yazıya koymayı planlıyorum, çünkü hala bu makineye fotoları atamadım. Tembellik mi desem iş yoğunluğu mu :) Mazeret çok.
Tatille ilgili yazmak/konuşmak/anlatmak istediğim başka konular var.
Beraber gittiğim arkadaşla ilgili bunlar.
Daha önce de sık sık görüşmekten, bunun nasıl algılanması gerektiğini bilmediğimden vs bahsetmiştim.
Bu tatil çok ilginç oldu. Ne düşüneceimi bilemeyerek gittim.
2 aydır sık sık beraber vakit geçirdiğim, ne hissedeceğimi de ne hissettiğini de bilemediğim arkadaşla bir anda 10 günlük yoğun, yorucu bir geziye çıkmaya karar verdik.
Herşey göz açıp kapayıncaya kadar oluverdi.
Tatilin başında tedirgindim, ama herşey çok güzel gitti.
10 gün boyunca aynı odada kalmanın verdiği samimiyet ayrı bir konu; onun dışında da herşey çok farklıydı.
Hayatımda tanıdığım, en kibar, en nazik, en düşünceli insan olabilir kendisi. Sadece bana karşı değil, herkese karşı. Turdaki herkesi düşünüp, herkesle ilgilenecek kadar. uzun zamandır, kimsenin beni böyle düşünüp, benimle böyle ilgilendiğini hatırlamıyorum.
Tüm hayatım boyunca sahip olduğum hiçbir erkek arkadaşım/sevgilim (sonuncusunu bu cümlenin tamamen dışında tutarım) benimle bu kadar ilgilenmemişti; beni bu kadar düşünmemişti. Hayatımda hiç kimsenin benim için bu kadar çok şey yapmasına izin vermemiştim (kapıları açmak, çantaları taşımak, benim yerime düşünüp benim yerime işleri halletmek). Hep kendi ayakları üzerinde durmayı, yardım almamak sandım. Kimse de ben "hayır", "gerek yok" dediğimde ısrar etmedi bana. beni kendi halime bıraktılar. Herşeyi kendi başıma yaptım.
Şimdi birine kendini böyle açmak çok ilginç ve aramızda sevgililik olmamasına rağmen sanırım hayatım boyunca kimse kendimi bu kadar "kadın" hissettirmemişti. Hani, kırılgan, ilgilenilmesi, üzerine titrenmesi gereken bir varlık gibi.
Ve bunu beni hiç kırmadan, bağımsızlık dürtümü zedelemeden yapmayı başarabiliyor.
Evet, arkadaşlık dışında birşeyler olsa nasıl olurdu diye aklımdan geçmiyor değil. Zaten facebook'ta fotoğraflar yayınlandığından beri şirket çalkalanıyor; beraber misiniz sorularının haddi hesabı yok :)
Bu sorular da kafasını karıştırabiliyor insanın. Beğeniyor muyum? Evet. İster miydim? Belki Nasıl olurdu diye merak ediyor muyum?  Kesinlikle.
Ama, bu kadar iyi bir arkadaş olmuşken bana, ne bir adım atmak istiyorum; ne de bu konuyu düşünerek kendi kafamı karıştırmak.
İnsanlar hala sormaya devam ediyor, bense bazen özlüyorum. Eee 10 gün gece gündüz sürekli beraberdik, şimdi ayrı ayrı odalarda uyanıyoruz ne de olsa :)
Sonuçta, dünya üzerinde böyle adamların olabileceği fikri içimi ısıtıyor. (Umarım kendisinden birkaç tane daha vardır.)
Güçlü, bağımsız bir kadınla, onun etkisi altında ezilmeden ilişkisini/arkadaşlığını sürdürebilecek; aynı zamanda onu kırmadan, kaçırmadan, onunla ilgilenip koruyup kollayabilecek adamlar.
Canım tatil/iş arkadaşım,
Umarım senden daha vardır ve kader kendisini benim karşıma çıkarır :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder