1 Şubat 2011 Salı

Yolları çatallanan bahçelerimiz ve diğer "biz"ler

Dün aslında benzer başlıklı bir yazı yazdım. Ama gerçek dünyada olup bitenler ve yaşadıklarımın yanı sıra, bu konunun bana hissettirdikleri ve düşündürdüklerine çok fazla değinemedim. Bu yüzden bugün aynı konuda biraz daha farklı bir yazı yazmak istedim.
Hepimiz hayatımız boyunca yol ayrımlarından geçtik. Her birimiz, birer seçim yapıp, yollardan birinde devam ettik.
Ama tabi benim gibi birisi iseniz eğer; diğer yoldan gitseydim beni nereye ulaştırırdı diye sık sık düşünebilirsiniz.
Bu durum zaman zaman, seçtiğim yolun beni ulaştırdığı noktadan memnun kalmamamdan, ya da zaman zaman meraktan da kaynaklanabilir.
Kaç yol ayrımından geçtik, kim bilir? Ya da ilk yol ayrımında hangi yolu seçtik, bir sonrakinde hangisini?
Seçmediğimiz yollar nereye çıkıyordu? Seçtiğimiz ve seçmediğimiz yollar, herhangi bir yerde çakışıyor mu acaba? Yani bir yolu seçtiğimizde, başka ayrımlar başka seçimler sonucunda, kendimiz seçmediğimiz diğer yolun ilerleyen kısımlarında bulabilir miyiz? Yani ne seçersek seçelim, mutlaka varacağımız, tüm yolların çıktığı bir nokta var mıdır hayatımızda? Kader dedikleri, böyle bir şey midir? Ne olursa olsun, ne seçim yaparsak yapalım varacağımız nokta?
Fırsat dedikleri de tam tersi midir acaba? Diğer yollarla asla çakışmayan, sizi hepsinden farklı bir noktaya götüren, çakışma olmadığı için geri dönüşü de olmayan, bu yüzden de riskli ama götüreceği noktaya vardığınız da aldığınız risk oranında büyük bir maddi/manevi kazanç elde etme olasılığınız olan yol.
Tabi, riskli bir yol, sonuç pozitif olmayabilir de, yol kayıplara da çıkabilir.
Bir şekilde her gün kararlar veriyoruz. Her gün, bazen küçük, bazen büyük, çatallanıyor bahçemizin yolları.
Bazen yaptığımız seçimler, olmayacak yollara çıkarıyor bizi. Bazen de ne karar verirsek verelim aynı noktada buluyoruz kendimizi.
Tüm bu çatallanan yollar ve yapılan seçimlerin sonunda, acaba başka bir yerde, başka bir evrende, başka bir "ben" var mı, diğer yoldan gitmiş olan, başka yolları seçmiş olan.
Durup geçmişe baktığımda, diğer yolu seçsem ne olurdu diye düşünüyorum ya, şte o seçim de yapıldı aslında belki de.
Buradan paralel evrenlere geliyoruz, bahçemizde çatallanan aslında "zaman"ın ta kendisi, mekan değil.
Kimbilir. Belki başka evrenler var, içinde olduğumuz evrenden farklı seçimlerin yapıldığı, farklı yollardan yürünen.
Ama en büyük soru o zaman, ben buradaysam, oradaki "ben" kim o halde?
"zaman sayısız geleceğe doğru hiç durmadan çatallanıyor"
Ben o çatallardan birindeyim, peki ya diğerlerinde kim var?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder